Uzun zamandır Bursa’ya gidip geliyorum ama bugüne kadar Gölyazı ile yollarımız bir türlü kesişmemişti. Belki de bundaki en büyük etken Gölyazı’nın uzun yıllardır mücadele ettiği çevre kirliliği ve bakımsızlık sorunuydu. Ekim ayındaki Bursa seyahatimizde fırsat yaratıp bir günümüzü Gölyazı’ya ayırmak istedik ve yola koyulduk. Hafta içi olduğu için köy öyle sakindi ki bu durum çok hoşuma gitti. Son yıllarda Gölyazı aşırı kalabalığa maruz kaldığı için köyde çeşitli önemler alınmaya başlamış. Hafta sonu ve bayramlarda Gölyazı’ya araba ile giriş yasaklanmış. Aracınızı köye girmeden önce otoparka bırakıp yürümeniz gerekiyor. Köyün doğallığını koruyabilmek adına bence gayet yerinde bir uygulama olmuş.
Gölyazı’yı üç kelime ile ifade etmem gerekirse; küçük, şirin ve sakin bir köy diyebilirim. Rüzgarın sesine kuş seslerinin eşlik ettiği, salaş bir balıkçı kasabası olan Gölyazı huzurlu birkaç saat geçirmek ve şehir hayatının karmaşasından soyutlanmak için ideal bir yer. Hadi gelin, Bursa’nın yanı başındaki sakin güzelliği daha yakından tanıyalım.
Gölyazı gezilecek yerler yazısına başlamadan önce bu yazılarıma da göz atabilirsiniz!
- Bursa Gezi Rehberi
- Bursa’ya Yakın Gezilecek Yerler
- Mudanya ve Tirilye Gezi Rehberi
- Cumalıkızık Köyü Gezilecek Yerler
- Uludağ Kayak Merkezi
- Bursa’da En İyi İskender Nerede Yenir?
Gölyazı Nerede?
Yazının İçindekiler
Bursa’ya araba ile ortalama yarım saat uzaklıkta bulunan Gölyazı Nilüfer ilçesine bağlı bir yarımada. Uluabat Gölü üzerine kurulmuş olan Gölyazı bir köprü yardımıyla anakaraya bağlanmış.
Gölyazı’ya Nasıl Gidilir?
Bursa-İzmir karayolunun 35. kilometresinde yer alan Gölyazı’ya özel aracınızla ya da toplu taşıma kullanarak ulaşım sağlayabilirsiniz. Özel aracınızla Bursa’dan İzmir istikametine giderken Uluabat Gölü girişini geçtikten birkaç kilometre sonra Gölyazı ve Ağlayan Çınar tabelasını göreceksiniz. Bu tabeladan sağa girip köprü altından geçtikten sonra zeytin ağaçları arasındaki yoldan yaklaşık 5 kilometre giderek Gölyazı’ya kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Bursa’dan Gölyazı’ya özel aracınızla yaklaşık 35-40 dakikada ulaşabilirsiniz.
Bursa’dan Gölyazı’ya otobüs kullanarak ulaşmak istiyorsanız maalesef fazla bir alternatifiniz yok. Bursa’dan Gölyazı’ya otobüsle gitmek için öncelikle Bursaray 2 numaralı Üniversite durağına ulaşmanız gerekiyor. Bursa’dan Gölyazı’ya Üniversite durağından kalkan 5/G numaralı otobüsü kullanarak yaklaşık 1 saatte ulaşabilirsiniz. Gölyazı’ya otobüsle gitmek istiyorsanız 5/G numaralı otobüsün gidiş ve dönüş saatlerini kontrol etmenizde fayda var çünkü Gölyazı otobüs seferleri öyle sık aralıklarla düzenlenmiyor. 5/G numaralı Üniversite-Gölyazı otobüsünün hareket saatlerini buraya tıklayarak kontrol edebilirsiniz.
Gölyazı Gezilecek Yerler
Şimdilerde şirin bir balıkçı kasabası olan Gölyazı’nın tarihi MÖ. 6. yüzyıla kadar uzanıyor. Apollon Krallığı’na ev sahipliği yapan Gölyazı ismini müziğin, sanatın, güneşin ve ateşin tanrısı olarak bilinen Apollon’dan almış. Gölyazı’nın antik çağlarda bilinen ilk adı Apollonia‘ymış. Köyü gezerken antik çağdan kalma sur kalıntıları çıkıyor karşınıza. Tarihi evler, yapılar ve kaleler günümüze kadar gelmeyi başaramasa da köyün farklı yerlerinde zamana direnen kalıntılar görmek mümkün. Bir zamanlar Rum nüfusun yoğunlukta olduğu Gölyazı’da mübadele sonrası burada yaşayan Rumlarla Selanik’te yaşayan Türkler yer değiştirmiş. Köyün şu anki nüfusu 1300 civarında.
Beldeye can verense hiç şüphesiz üzerine kurulduğu Uluabat Gölü. Tektonik bir çöküntü sonucu oluşan gölün rengi fazla iç açıcı olmasa da köyün en büyük geçim kaynağı durumunda. Köyü gezerken avladığı balıkları temizleyen köylüleri görebilirsiniz. Turna, sazan, kızılkanat gölde en çok yetişen balıklar. Gölde her geçen gün artan kirlilik ne yazık ki balık yaşamını da tehdit ediyor. Göl balığı seviyorsanız tadına bakabileceğiniz birçok restoran sizleri bekliyor. Balıkların fiyatları 25 TL’den başlıyor.
Uluabat Gölü’nün bir diğer özelliği pek çok kuş türüne ev sahipliği yapması. Kuşların göç yollarının üzerinde bulunduğu için koruma altına alınan Uluabat Gölü, Manyas Gölü’ne olan yakınlığı ile de önemli bir yere sahip. Gölyazı’ya adım atar atmaz karşımıza heybetli bir çınar ağacı çıkıyor. Yaklaşık 750 yıllık Ağlayan Çınar öyle bir kök salmış ki adeta burada yaşananların en büyük tanığı benim der gibi… Köyü anakaraya bağlayan köprüden geçerek köy sokaklarını dolaşmaya başlıyoruz. Tarihi Rum köyleri ile birlikte sonradan inşa edilen köy evleri iç içe geçmiş durumda. Adada bulunan sokakların hepsi göle çıkıyor, ve iç kesimlerde yer alanların dışında evlerin büyük bir kısmı göl manzaralı.
Gölyazı’nın en fazla ilgi çeken ve fotoğraflanan yeriyse mavi sandalları. Balıkçılıktan sonra sandalcılık köyün bir diğer geçim kaynağı. Biz hava rüzgarlı olduğu için yapamadık ama buraya gelmişken sandal turuna çıkmanızı tavsiye ederim. Nilüfer ilçesine adını veren nilüferleri yakından görmek ve fotoğraflamak isterseniz sandal turunun ücreti 20 TL. Gölyazı özellikle hafta sonları kahvaltı yapmak için fazlasıyla rağbet gösterilen yerlerden biri. Burada göl manzarası eşliğinde kahvaltı yapabileceğiniz gibi çıtır çıtır gözlemelerin de tadına bakabilirsiniz. Biz yürüyüş sonrası molamızı köy kahvesinde verdik ve demli birer çay eşliğinde sakinliğin tadını çıkardık.
Gölyazı’da 19. yüzyıldan kalma bir de kilise yer alıyor. Aziz Panteleimon Kilisesi Rum Ortodoks kilisesi olarak inşa edilmiş ve dönemin önemli bir ibadet merkezi olarak kullanılmış. Ancak mübadele sonrasında yaşanan yangınlarla büyük ölçüde hasar gören kilise Nilüfer Belediyesi tarafından restore edilerek 2014 yılında Gölyazı Kültürevi olarak hizmete açılmış. Kilisenin içerisini ziyaret etmek istiyoruz ancak sadece hafta sonları açık olduğunu öğreniyoruz.
Gölyazı gezimizi tamamladıktan sonra yarımadanın tamamını tepeden görebilmek için Zambak Tepe’ye uğruyoruz. Araçla iki dakikada kolaylıkla çıkabileceğiniz Gölyazı’nın tepe noktasında manzara harika. Fotoğraf gruplarının da eğitim için sıklıkla burayı tercih ettiğini öğreniyoruz. Gün batımında ortamın çok daha etkileyici olacağına eminim…
Gölyazı Gezi Notları
- Gölyazı’nın sakin halini görmek istiyorsanız hafta içi gelmelisiniz. Pazar günü veya bayramlarda gelirseniz bir an önce kaçmak isteyebilirsiniz.
- Gölyazı’ya gelirken büyük beklentileriniz olmasın. kendi halinde, salaş bir yer burası. Sonradan hayal kırıklığına uğramayın.
- İki-üç sene öncesine kadar çıkan kirlilik haberlerinden sonra önemler alınmış. Bizim ziyaret ettiğimiz dönemde etraf gayet temizdi. Umarım aynı özen suyu atıklarla mücadele eden Uluabat Gölü’ne de gösterilir.
- Gölyazı’da konaklama imkanı yok denecek kadar az. 2-3 saatlik bir gezi burası için ideal.
- Gölyazı’ya gelmişken zeytin ve zeytin ürünlerine bakmadan dönmeyin.
*Seyahatlerimle ilgili daha fazla fotoğraf için beni seyahatimgeldi instagram hesabımdan da takip edebilirsiniz.
*Gölyazı Gezilecek Yerler yazısı ile ilgili kafanıza takılan bir şey mi var? Düşüncelerinizi yorumlara yazarsanız çok sevinirim:)
Tebrik ederim. Güzel rehber.
Teşekkür ederim:)