“Sağ tarafımda yeşilin binbir tonu, sol tarafımda nefesimi kesen Cote d’Azur sahilleri… Arnavut kaldırımlı dar sokakları, yüzyıllar öncesinden kalma taş evleri, sanat galerileri, butik restoranlarıyla Güney Fransa’nın gizli cenneti Eze’deyim… Nietzsche’nin en sevdiğim sözlerinden biridir “Unutan İyileşir” ama Eze’de gördüğüm manzaraların uzun süre hafızamdan çıkmayacağından eminim.”
Güney Fransa seyahat planlarınız arasındaysa Fransız Rivierası’nın “yalnız güzeli” Eze Köyü’nü listenize mutlaka ekleyin. Taş evlerle bezenmiş sokaklar arasında kaybolurken zamanın nasıl geçtiğini fark edemeyebilirsiniz.
Yazıya geçmeden önce dilerseniz Nice gezi rehberi yazımı da okuyabilirsiniz. Gezinizi Monte Carlo ile birleştirmek isterseniz tık tık.
Eze Köyü’ne Nasıl Gidilir?
Yazının İçindekiler
Eze, Nice ve Monako arasında yer alan, denizden yaklaşık 500 metre yükseklikte bir tepenin üstüne kurulmuş şirin bir sanat köyü. Eze Nice’e yarım saatlik mesafede bulunuyor. Köye ulaşmak için araba kiralama dışında iki seçeneğiniz daha var.
Nice’ten Eze’e Trenle Ulaşım
Nice tren istasyonundan Eze-Sur-Mer’e bilet alarak Eze Köyü’ne trenle gelebilirsiniz. Bilet fiyatı dönemsel olarak değişmekle birlikte iki kişi yaklaşık 5 euro. Eze-Nice arası mesafe trenle 10 dakika sürüyor. Ancak Nice’ten Eze’e trenle gelmek isterseniz dikkat etmeniz gereken önemli bir nokta bulunuyor. Tren sizi Eze-Sur-Mer yani Eze’in girişinde, sahil kısmında bırakıyor. Yerleşim yeri tepede olduğu için otobüse binmeniz veya tepeye tırmanmanız gerekiyor ki bu oldukça zorlu bir seçenek.
Biz Eze’e trenle gelmeyi tercih etmiştik, ancak otobüs seferlerinin bu kadar az olduğunu tahmin edemedik. Üstüne ziyaretimiz pazar gününe denk gelince tepeye ulaşmak için durakta yaklaşık 40 dakika otobüs beklemek durumunda kaldık. 83 numaralı otobüs Eze tren istasyonundan sizi köyün tepesine Plateau de la Justice‘e kadar çıkarıyor ve yolculuk yaklaşık 20 dakika sürüyor (1.5 euro). Nice’ten Eze’e trenle gelmek isterseniz bu detay aklınızda bulunsun.
Nice’ten Eze’e Otobüsle Ulaşım
Nice Vauban durağından kalkan 82 numaralı otobüse binerek Eze Köyü’nün tepesine yaklaşık 40 dakikada ulaşabilirsiniz. Bilet fiyatı 1.5 euro. Aktarma yapmamak ve vaktinizi iyi değerlendirmek açısından Eze Köyü’ne en kolay ulaşım yolu otobüsle. Otobüs saatlerini buradan öğrenebilirsiniz.
Eze Köyü Gezisi
Otobüsle köyün tepesine doğru tırmanırken yol adeta yılan gibi kıvrıla kıvrıla gidiyor. Yeşilliklerin arasına gizlenmiş evlerin arasından geçerken yol o kadar daralıyor ki aşağıya bakmaya korkuyorum. 20 dakikalık yol korku ve heyecanla geçerken otobüs tepedeki durağa yanaşıyor. İşte karşımda ihtişamlı duruşuyla Eze köyü ve nefes kesen manzarasıyla Cote d’Azur sahili…
Ünlü düşünür Friedrich Nietzsche’nin ömrünün bir kısmını Eze’de geçirdiğini biliyor muydunuz? Nietzsche söylenenlere göre Eze’e ilk geldiğinde oldukça kötü bir durumdaydı; kitap satışları istediği gibi gitmiyor, yakın çevresi tarafından dışlanıyordu. Ünlü düşünür yaratıcılığı için gerekli ilhamı Eze’de buldu. ‘Bitkiler büyüdükçe ben de burada güneşte büyüyorum’ diye aktardı mektuplara duygularını. Eze tren istasyonundan tepeye giden yolu çıkarak alıyordu belki de ilhamını… ‘En derin eserim’ dediği kitabını Böyle Buyurdu Zerdüşt’ü Eze’de tamamladı.
Sahilden tepeye çıkan patikaya “Nietzsche Yolu” adı verilmiş. Köyün hemen girişinde tabelasını göreceğiniz patikayı yürümek tepeden sahile 45 dakika, sahilden tepeye ise 1.5 saat sürüyor. Çıkmak zorlayıcı olsa da yeşillikler içindeki patikadan yürüyerek sahile inebilirsiniz, tabii hava yağmurlu değilse. Yağmurda patika kayganlaştığı için yürümek zorlaşabiliyor.
Eze Köyü’nün taş evleri arasında yürürken karşınıza sıra sıra sanat galerileri çıkıyor. Dünyanın birçok yerinden sanatçının eserlerini inceleyebileceğiniz galeriler ve onlara eşlik eden hediyelik eşya mağazaları keşfedilmek için bekliyor. Evet, eserlerin fiyatları çok pahalı ama görülmeyi hak ediyor… Eze’in bol merdivenli sokaklarında ilerlerken tepede Notre Dame Kilisesi’ni göreceksiniz. Kilise 18. yüzyılda inşa edilmiş, Neo-Klasik bir tarza sahip. İçini ücretsiz gezebilirsiniz. Notre Dame Kilisesi’nin biraz ilerisinde ise küçük bir mezarlık bulunuyor. Burası o kadar huzurlu bir yer ki gezmekten kendimi alıkoyamadım. Fotoğraf çekimi normalde yasak ancak birkaç kare çekmeden duramadım.
Köyün en tepesine çıkmışken uğramanız gereken bir yer daha var. 1949 yılında Jean Gastaud tarafından oluşturulmuş Le Jardin Exotique d’Eze. Burası Akdeniz’in 429 metre yukarısına kurulmuş cennet gibi bir botanik bahçe. Onlarca kaktüs çeşidi ve rengarenk bitkilerin güzelliğine şahit olabileceğiniz bahçeye giriş 6 euro. Buraya kadar gelmişken mutlaka gezmenizi öneririm. Nefis Cote d’Azur manzarası ayaklarınızın altına serili adeta… Botanik bahçe yazın 9.00’dan 19.30’a kadar kışın ise 9.00’dan 16.30’a kadar açık.
Bahçenin içerisinde sizi birçok heykel karşılıyor. Yeryüzünün Tanrıçaları adı verilen heykelin tasarımcısı ise Güney Fransalı Jean Philippe Richard. Fotoğraf tutkunuysanız burada makinenizi elinizden bırakmak istemeyeceksiniz.
Pembe ve morun en güzel tonuna sahip begonviller, yemyeşil bitkiler, mis gibi bir hava… Eze yüzyıllar öncesinden bugüne hiç bozulmadan nasıl gelebilmiş? Doğal yapısını nasıl koruyabilmiş? Demek isteyince olabiliyor…
Parfüm meraklısıysanız Eze köyünü sevmek için bir nedeniniz daha var! Ünlü Fransız parfüm üreticilerinden Galimard ve Fragonard’ın Eze’de fabrikaları bulunuyor. Ben köy girişinin hemen karşısında yer alan Galimard’a uğramayı tercih ettim. Onlarca çeşit parfüm, sabun, aroma yağı ve kremler… Hepsi raflara özenle yerleştirilmiş. Girer girmez farklı kokular sarıyor etrafınızı… Proust’un kurabiye kokusundan yola çıkarak yazdığı 7 ciltlik ‘Kayıp Zamanın İzinde’ romanını anımsadım hemen. Hiç ummadığımız zamanlarda aniden çıkar karşımıza kokular, zihnimizde hemen bir film oynatmaya başlar…
Yasemin, limon, lavanta esansları arasında dolaşırken parfüm müzesini görüyorum. İlk parfümün nerede, ne zaman üretildiği, üretilirken kullanılan gereçlerin hepsi ücretsiz olarak sergileniyor. İçeride ise parfüm laboratuvarında parfüm üretiliyor. Dilerseniz internetten kayıt yaptırıp parfüm workshop’una katılabilirsiniz. Yaklaşık 3 saat süren workshop’ta ünlü parfümörler size uygun olan koku notalarını belirlemenize yardımcı oluyor, böylece kendi parfümünüzü üretme şansı elde edebiliyorsunuz. Workshop’un fiyatı 200 euro, hazırladığınız 100 ml. parfüm de sizin oluyor. Daha detaylı bilgiyi Galimard’ın internet sitesinden öğrenebilirsiniz.
Eze’den Ne Alınır?
Eze Köyü’ne gelip de eli boş dönmek olmaz. Köyde hediyelik eşya satan mağazalara bolca rastlayabilirsiniz. Otobüsten inip köye girerken sağlı sollu göreceğiniz mağazalar tepedeki mağazalara göre daha uygun fiyatlı. Magnetler 1.5 euro’dan biblolar 5 euro’dan başlıyor. Köyün içerisindeyse renk renk şapkalar, şallar, kıyafetler, terlik ve takı satan butikleri dolaşabilirsiniz.
Eze’den ne alınır diyenlere önerim parfüm olur. Buraya kadar gelmişken yukarıda bahsettiğim parfüm dükkanlarına da mutlaka uğrayın. Parfüm fiyatları 30 euro’dan başlıyor. Renk renk ve harika kokulu sabunlar ise 4 euro.
Eze Notları
- Eze nasıl bir yer diye merak ediyorsanız Alfred Hitchcock’un 1955 yapımı “To Catch a Thief” filmini izleyebilirsiniz.
- Eze gezinize başlamadan önce köyün girişindeki turizm ofisinden ücretsiz bir harita alıp kendinize ona göre rota çizebilirsiniz.
- Eze Köyü’ne çıkmadan önce sol tarafta bir otel göreceksiniz. Chevre d’or Eze’in beş yıldızlı en lüks oteli. Eşsiz bir manzaraya sahip olan otelin geceliği 1500 liradan başlıyor. Otel iki yıldızlı Michelin restoranına sahip.
- Eze’de genel olarak yeme-içme pahalı. Bu nedenle köyün hemen girişindeki (otobüs durağının solunda) marketten alacağınız sandviçlerle 3-4 euro’ya karnınızı doyurabilirsiniz. Su vb. ihtiyaçlarınızı da bu marketten karşılayabilirsiniz.
- Eze’e ne kadar zaman ayırmalıyım derseniz bence yarım gün ideal. Çünkü köy küçük, ideal bir program için yarım gün Eze, yarım gün de Monte Carlo turu yapmanızı öneririm.
- Eze’e gelirken sağlam bir spor ayakkabı giyin ve yanınızda şemsiye ve yağmurluk bulundurun. Köy tepede yer aldığı için merkeze göre 2-3 derece daha serin ve genellikle yağmurlu.
- Sıcak bir günde gittiyseniz bikininizi, mayonuzu yanınıza alın ve Eze-Sur-Mer’in turkuaz denizinin tadını çıkarın. Denize tren istasyonunun karşısından gidiliyor.
- Eze’den Monako’ya geçmek isterseniz tren istasyonunun hemen üstündeki duraktan geçen 112 numaralı otobüse binebilirsiniz. Bilet fiyatı kişi başı 1.5 euro. Monako’ya trenle gitmek isterseniz istasyondan biletinizi alabilirsiniz. Yolculuk yaklaşık 10 dakika sürüyor. Bilet fiyatı kişi başı 2 euro. Saatlerini buradan öğrenebilirsiniz.
*Seyahatlerimle ilgili daha fazla fotoğraf için beni seyahatimgeldi instagram hesabımdan da takip edebilirsiniz.
*Yazı veya konuyla ilgili kafanıza takılan bir şey mi var? Düşüncelerinizi yorumlara yazarsanız çok sevinirim:)
Merhaba, bloğunuzu Efe’ye gideceğim gün okudum yani bugün, gerçekten çok faydalı oldu. Éze’de kış sezonu her yer daha sakin ama güzelliğini anlatmakla bitmez. Château de la Chèvre D’or kalesini ziyaret ettim. İnişte patikadan yürüyerek indim. Frédéric Nietzsche’nin anısına yapılan o keskin patikadan indim harika manzaralar vardı. Çok güzel fotoğraflar çektim. Çok teşekkür ediyorum yazılarınızı bizlerle paylaştığınız için.
Eze sur merden yukarı çıkmak için taksi bulunmaz mı acaba?
Biz görememiştik epey tenhaydı gittiğimizde
Sayenizde Eze’ye çok rahat ve uyguna gittik siz olmasanız trenle gidip yokuş çıkıcaktık, çok teşekkür ederiz 🙂
Harika:) Umarım geziniz keyifli geçmiştir:)
Yeni bir yer öğrenmiş olduk ve buranın gerçekten bir köy olduğuna inanıyorum.
Kaleminize sağlık .
Yolunuz Güney Fransa’ya düşerse uğramanızı tavsiye ederim. Tam bir sanat köyü 🙂