Floransa’da evini kiraladığımız Marco sayesinde Floransa gezimize bir gün daha ekleyerek San Gimignano ve Siena’yı gezmeye karar verdik. İtalya’nın tarihi ve coğrafi anlamda en güzel yerlerinden biri Siena. Gerek Toskana’nın gözbebeği oluşu gerekse kültürel ve yapılaşma anlamında hiç değişmemiş olması Siena’yı turistlerin uğrak noktası haline getiriyor. Siena size sanki Ortaçağ’da yaşıyormuş hissini sonuna kadar hissettiriyor.
Floransa’dan Siena’ya Nasıl Gidilir?
Yazının İçindekiler
Floransa Santa Maria Novella tren istasyonundan direkt Siena Stazione Ferroviaria’ya 9 euro karşılığında ulaşmak mümkün. Floransa-Siena arası trenle 1.5 saat sürüyor. Ancak biz önce San Gimignano’ya uğramak istediğimizden o alternatifi kullanmadık.
Siz de bizim gibi Siena gezisi öncesinde San Gimignano’yu keşfetmek isterseniz Floransa Santa Maria Novella’nın hemen alt sokağında bulunan küçük otobüs terminalinden (4.80 euro) Poggibonsi’ye geçip indiğiniz yerden San Gimignano (2,5 euro) otobüslerine binebilir ve San Gimignano’yu gezdikten sonra Siena’ya 8 euro karşılığında 30 dakikalık bir yolculukla rahatlıkla geçebilirsiniz. San Gimignano’dan kalkan otobüs Siena’nın merkezinde bırakıyor.
Siena’ya ulaşmak kadar o yolu gitmek de oldukça keyifli. Her yer olabildiğine ağaç ve yeşilliklerle dolu. Yeşilin her tonuna sahip Toskana vadisi inanılmaz görüntüler sunuyor.
Siena’da Ulaşım
Siena tam da yürüyerek keşfedilecek bir şehir. Otobüs sizi merkezde indiriyor, sonrası tabana kuvvet:) Zaten şehir çok küçük olduğu için gezilecek yerlerin hepsi yürüme mesafesinde.
Siena’da Konaklama
Siena’da 2 Temmuz ve 16 Ağustos tarihlerinde Palio yarışlarının yapılmasından dolayı konaklama fiyatlarında inanılmaz artış oluyor. Bu tarihler dışında Siena’da konaklamak isterseniz uygun fiyatlara konaklama seçenekleri bulabilirsiniz. Siena’da konaklamak isteyenlere alternatif olarak Siena’nın Floransa’ya 1.5 saat uzaklıkta olduğunu ve ulaşımın oldukça kolay olduğunu da söylemekte fayda var.
Siena’da Alışveriş
Siena’da alışveriş yapmak için Floransa’ya göre çok daha fazla seçeneğe sahipsiniz. Buradaki vintage dükkanlara, tasarım butiklere bayıldım. Bu şehir adeta alışveriş cenneti ve fiyatlar oldukça uygun. 10 euro’ya tasarım yağmurluk, 20 euro’ya bomber ceket aldım. 30 euro’ya deri ceketler satılıyordu ancak Milano ve Floransa’da gereğinden fazla alışveriş yaptığım için bavulumda fazla yer kalmamıştı.
Size tavsiyem şehrin ara sokaklarındaki butikleri mutlaka keşfe çıkın. Fazla geç kalmamaya dikkat edin çünkü Siena’da dükkanlar saat 19.00 civarında kapanıyor. Bu arada 12.45–15.00 arası siesta saatine denk gelmemeye çalışın çünkü o saatler arasında neredeyse bütün dükkanlar kapalı.
Siena’da Gezilecek Yerler
Masalsı görüntüsüyle sizi bir anda Ortaçağ ruhuna sokuyor Siena. Sarı ve kahverenginin hakim olduğu binalar sonbaharın hüzünlü havasını yansıtsa da benim içimde çiçekler açıyor.
Binalardan, dükkanlardan ve en önemlisi orada yaşayanlardan Siena’nın geleneklerine bağlı bir şehir olduğu kolaylıkla anlaşılıyor. Ne güzel şey insanlığın doğup büyüdüğü yeri bu kadar sahiplenmesi ve koruması. Hiç alışık olmadığımızdan belki bu kadar garip ve muhteşem geliyor bize. Siena’nın içlerine doğru girdiğinizde UNESCO Dünya Miraslar Listesi’nde neden yer aldığını kolayca anlıyorsunuz.
Piazza Del Campo Meydanı
İtalya’nın her şehrinde olduğu gibi buranın da ünlü bir meydanı var. Piazza Del Campo şehrin en büyük meydanı. Eskiden pazar yeri olarak kullanılan Siena Piazza Del Campo Meydanı bir futbol sahasından büyük ve etrafı soluklanabileceğiniz cafe ve restoranlarla dolu. Dilerseniz meydanın merdivenlerinde de oturabilirsiniz.
Siena’nın Geleneği Palio Di Siena (Palio Yarışları)
Piazza Del Campo Meydanı’nı diğer meydanlardan ayıran bir özelliği var. O da ”Palio Yarışları”. Ben de böyle bir yarışın olduğunu ilk defa meydandaki afişlerden öğrendim. Meydana kurulan özel alanda yılda 2 defa atlar yarıştırılıyormuş. Pek kafamda canlandıramadım ama böyle tarihi olayların günümüzde hala ilk günkü gibi heyecanla yapılması oldukça etkileyici. Sırf bu yarış için sadece ülkenin değil dünyanın birçok yerinden ziyaretçiler geliyormuş. Meğer yarışa verilen önem ve rağbet düşündüğümüzden de fazlamıymış.
Siena’da Pailo yarışlarına katılan 17 mahalle ve hepsinin kedine özgü rengi ve hayvan figürü varmış. Siena’da gezince sokaklarda bu figürlere ve bayraklara rastlıyorsunuz. Tüm bu ihtişama rağmen yarış sadece 90 saniye sürüyormuş. 2 Temmuz ve 16 Ağustos tarihlerinde giderseniz Palio yarışlarına denk gelme şansını bulabilirsiniz ancak kalma ve yemek giderlerin artacağını ve hatta şehrin çok kalabalık olacağını da düşünün. Bence Siena boşken daha güzel:)
Fonte Gaia (Sevinç Çeşmesi)
Piazza Del Campo Meydanı’ndan bulunan Sevinç Çeşmesi Siena’ya suyun çok geç gelmesinin anısına yapılmış. Fonte Gaia da Siena’daki diğer tüm yapılar gibi gotik mimarinin izlerini taşıyor.
Piazza Del Campo Meydanı’nda ayrıca Palazzo Pubblico (Belediye Sarayı) ve hemen üzerindeki Mangia kulesi ihtişamlı görüntüsüyle herkesin ilgi odağı.
Palazzo Pubblico (Belediye Sarayı)
Piazza Del Campo meydanının hemen önünde duran bu haşmetli yapı belediye binası olarak kullanılmak üzere 14 yy.da gotik mimari anlayışıyla yapılmış. Palazzo Pubblico halen belediye binası olarak kullanılıyor.
The Civic Musem of Palazzo Pubblico (Siena Müzesi)
Belediye Binası’nın 1’inci katında yer alan Civic Museum’da 14. yy ait sanatsal eserleri görebilirsiniz. Duvarlardaki frenksler muhteşem. Müzenin en çok ilgi gören eseri kuşkusuz Simone Martini’nin Maesta adlı eseri.
Müzeye Cortile del Podesta avlusunun ordaki bilet ofislerinden bilet alabileceğiniz gibi dilerseniz internet adresinden de bilet alabilirsiniz. Giriş 8 euro.
Torre Del Mangia (Mangia Kulesi)
14 yy.da inşa edilen Mangia Kulesi, Palazzo Pubblico (Belediye Sarayı) ile birlikte Piazza Del Campo meydanının en ünlü yapısıdır. Mangia Kulesi o dönemde kilise ve devletin eşitliği simgelemek için Siena Katedrali ile aynı boyda inşa edilmiştir.
Mangia Kulesi’ne giriş için bilet rezervasyonu yapılmıyor. Bileti doğrudan bilet ofisinden satın alabilirsiniz. Kuleye girmek için için kişi başı 10 euro ödemeniz gerekiyor. Ancak sadece bilet almakla kuleyi göreceğinizi zannetmeyin, 400 basamaklı bir merdivenin sizi beklediğini hatırlatmak isterim. Çıkanları muhteşem bir Toskana manzarası beklediğini tahmin etmek zor değil.
Siena belediyesi müzeleri için 2 gün geçerli bilet satıyor. Burada eğer Civic ve S.Maria Scala Müzelerini görmek istiyorsanız 13 euro, bunlara ek olarak Mangia Kulesi’ni görmek istiyorsanız 20 euro ödemeniz gerekiyor. Bu arada müzeler 11 yaş altı çocuklara ücretsiz.
Siena Duomo (Siena Katedrali)
İtalya’nın her şehrinde ayrı güzellikte bir katedral var. Gotik mimarisinin en önemli eserlerinden biri olan Siena Katedrali (Siena Duomo) de bunlardan biri. İçeri girmek istiyordum ama gittiğimiz gün tadilat nedeniyle kapalı olduğu için giriş yapamadık. İçeride Donatello’nun ve Michelangelo’nun heykellerini göremedik ama işlemeler ve fresklerle dolu katedral dışarıdan bile büyük hayranlık uyandırıyor. Siena Katedral’ine girmek 4 euro iken tüm odalarını gezmek isterseniz bu fiyat 7 euro.
Pinacoteca Nazionale Museum (Siena Pinacoteca Sanat Müzesi)
Sanat ve tarihle ilgileniyorsanız Siena’da görmeniz gereken en önemli yerlerin başında Pinacoteca Sanat Müzesi geliyor. Ünlü Siena sanat okulunun temsilcileri olan Buoninsegna, Simone Martini ve Lorenzetti Kardeşlerin başyapıtları burada sergileniyor. Müze Siena Katedrali’nin hemen dibinde. Sanatla ilgilenmiyor bile olsanız içeri girince eserlerin muhteşemliğini anlamamak zor değil. 13-16 yy. arasındaki eserlere göz atmak isterseniz mutlaka uğrayın. Giriş ücreti 4 euro.
Müzeyi gezerken üst kattan başlamayı unutmayın zira müze tasarlanırken yukardan aşağıya zaman sırası takip edilerek tasarlanmış. Bu arada içerde fotoğraf çekmeye ciddi anlamda tepki gösteriyorlar. Dikkatli olmanızda fayda var.
Siena’da Tatlı Molası
Siena’ya gelip Nannini’yi görmeden dönmek olmaz. Marco yola çıkmadan önce bizden Siena keki ve Ricciarelli istemişti. Hem istediğini alalım hem de tatlıların tadına bakalım diye yemek için başka planlarımız olduğundan atıştırmalık için molamızı İtalya’nın bekli de en ünlü pastaneleriden olan Nannini’de verdik. İtalyanlar Siena keki dese de portakal ve bademden yapılan Panforte’yi ve bademden yapılan başka bir tatlı olan Ricciarelli’yi sipariş verip kahve eşliğinde afiyetle yedik.
Araç girmeyen ara sokakları, tarih kokan görüntüsüyle Siena’yı çok sevdim. Ancak şehir tepede yer aldığı için oldukça rüzgarlıydı ve yaz ayında olmamıza rağmen özellikle akşam dönerken oldukça üşüdüm. Yanınızda kalın bir hırka bulundurmanızda fayda var.
Siena’yı doyasıya gezmek için bir gün yetmez. Yapmış olduğumuz gezi programına uymak zorunda olmasaydık Siena’da kalmak isterdim. Çünkü gittiğiniz yeri tam olarak özümsemek için geceyi de yaşamanız gerekiyor, sessizliği de, karanlığı da, bazen sıcağını bazen soğuğunu da.
San Gimignano gezisine dair tüm bilgileri yazımdan okuyabilirsiniz.