Verona Gezi Rehberi

Romeo ve Juliet… Sonu acıklı biten bir aşk hikayesinin meşhur kahramanları onlar… Tıpkı Aslı ile Kerem, Ferhat ile Şirin, Leyla ile Mecnun gibi aşkları dillere destan olan, yüzyıllardır zihinlerde yaşamaya devam eden iki aşığın efsanesi Verona ile adeta bütünleşmiş. Shakespeare’in eserlerini yaşanmış hikayelere dayandırdığı düşünüldüğünde Verona sokaklarında yüzyıllar öncesinde yaşanan aşkın izlerini arıyorsunuz ister istemez. Ancak Verona’da bundan çok daha fazlası var. Verona gezi rehberi yazım tüm ayrıntısıyla sizlerle…

Sirmione ve Garda Gölü’ne de gitme planlarınız varsa yazıma buyrun.

Verona’ya Nasıl Gidilir?

Verona’ya ülkemizden direkt sefer düzenlenmiyor. Verona’ya gitmek için en iyi yol Milano, Venedik, Bologna gibi şehirlerden trene-otobüse binmek ya da araba kiralamak. Yukarıda saydığım şehirlerden Verona’ya yaklaşık 1.5 saatte ulaşabilirsiniz. Sizler için hazırladığım kapsamlı Verona Ulaşım Rehberi yazımı okuyarak Verona şehir içi ulaşım ve Verona kart konusunda da daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Verona’ya Ne Zaman Gidilir?

Verona’da her mevsim ayrı güzel ancak bu şehirde sanata ve aşka doymak istiyorsanız dünyaca ünlü iki festivali kaçırmamanızı öneriyorum.

1-14 Şubat

Verona’da düzenlenen festivallerden ilki Shakespeare’in ünlü eseri Romeo ve Juliet’in kalbinde gerçekleşen 14 Şubat sevgililer günü festivali (Verona in Love). Şubat ayının ilk iki haftası düzenlenen festivalde kent meydanında konserler, sokak performansları gerçekleşiyor ve şehir buram buram aşk kokuyor. Juliet kulübü tarafından en iyi aşık ödülü almak isterseniz bu festival tam size göre!

Haziran-Eylül

Bir diğer ünlü festival bir zamanlar özgürlüklerini kazanmak için gladyatörlerin sahne aldığı Verona Arena’da her yılın Haziran-Eylül arası dönemlerinde Carmen, Nabucco, Aida, Rigoletto ve Roberto Bolle gibi dünyaca ünlü opera sanatçılarının ve gruplarının performanslarını izleyebileceğiniz Verona Opera Festivali. Müziğe doymak isteyenler kaçırmamalı. Yalnız bir konuda sizi uyarmam gerek, biletinizi aylar öncesinden ayırtmazsanız yer bulamayabilirsiniz.

Verona Opera Festivali’nin 3 aylık gibi uzun bir dönemi kapsamasından Verona’da kalacak yer bulmakta çok sıkıntı yaşamayabilirsiniz ancak Sevgililer Günü Festivali için Verona’ya her yıl gelen yarım milyon insanın Juliet’in evine akın ettiğini düşünürseniz yer bulmanız sizin için çok zor olabilir. Yaz döneminde de Venedik ile birlikte en fazla turist gördüğüm İtalyan şehirlerinden biriydi Verona. Siz yine de rezervasyonunuzu son ana bırakmamaya çalışın.

Verona’da Nerede Kalınır?

Verona yürüyerek kolaylıkla gezilebilecek bir şehir. Kalacağınız otel, hostel ya da evi merkeze yakın ayarlamanız durumunda şehri gezmek çok daha kolay ve keyifli hale gelebilir. Ancak konu fiyatlara gelince durum biraz can sıkıcı olabiliyor. Çünkü Verona’da konaklama fiyatları özellikle yaz aylarında yükselmeye başlıyor.

Verona Porta Nuova Tren İstasyonu: Gittiğiniz şehirlerde tren istasyonuna yakın yerlerde konaklamayı seviyorsanız bu bölgeyi değerlendirebilirsiniz. Diğer Avrupa şehirlerine göre biraz pahalı ve merkeze biraz uzak olsa da araba kiraladıysanız Verona’da konaklama için iyi bir alternatif. Gece etraf biraz tenha olduğu için dikkatli olmakta fayda var. Tren istasyonu çevresinde konaklama fiyatları gecelik iki kişi 40 euro ile 100 euro arasında değişiyor.

Piazza delle Erbe: Roma İmparatorluğu’ndan bu yana şehrin kalbi olan Piazza delle Erbe Meydanı; Juliet’in Evi, Lamberti Kulesi gibi ünlü yapılara ve markaların bulunduğu Mazzini ve Cappello caddelerine en sahipliği yapmasıyla Verona’da konaklama için ideal yerler arasında. Ayrıca meydan Pietro Köprüsü ve Verona Katedrali’ne de oldukça yakın. Bu cazibe merkezinde gecelik konaklamanın bedeli gecelik iki kişi 50 euro ile 300 euro arasında değişiyor.

Piazza Bra: Bir zamanlar gladyatörlerin savaşlarına şahit olurken bugün dünyaca ünlü opera sanatçılarının performansına ev sahipliği yapan Verona Arena’nın bulunduğu meydan, Piazza delle Erbe’den sonra şehrin en turistik yeri. Piazza Bra ünlü Castelvecchio’ya yürüme mesafesinde. Meydanda konaklama fiyatları gecelik 40 euro ile 300 euro arasında değişiyor.

Verona’nın doğasıyla iç içe olsun ama şehre de çok uzak olmasın diyorsanız Castelvecchio ve Ponte Pietra tam size göre. İki bölgede de gecelik konaklama fiyatları ortalama 50 euro -150 euro arasında değişiyor.

Biz gerek şehrin kalbinde olmasından gerekse de yeme-içme ve alışveriş konusunda birçok alternatife sahip olmasından Piazza Bra’ya yakın bir daire kiralamayı tercih ettik. Booking.com’dan ayırttığımız daire apartmanın giriş katında üç odası bulunan bir daireydi. Diğer iki odasında da farklı kişiler kalıyordu. İlk defa paylaşımlı bir evde kaldığım için başta yadırgadım, odamız ayrı olmasına rağmen mutfak ve banyo ortak kullanımlıydı. Üç gece için iki kişi 120 euro verdik, ancak endişe ettiğim gibi bir durum olmadı. Ev temizdi, kahvaltılık için süt, meyveli yoğurt, ekmek çeşitleri, reçeller, kruvasan, muz vb. yiyecekler ev sahibi tarafından her gün yenileniyordu. Verona konaklama seçeneklerinin tamamına buradan göz atabilir, rezervasyon yaptırabilirsiniz.

Seyahatinizde ev konforunu devam ettirmek için Airbnb tercih etmeyi düşünüyorsanız buradan yeni üyelik oluşturarak ev rezervasyonunuzda 130 TL tutarında indirim kazanabilirsiniz.

Verona’da Alışveriş

“Eğer birini seviyorsanız onu Verona’ya getirin” sloganıyla Verona ziyaretçilerine Romeo ve Juliet’in izinde bir çok alışveriş seçeneği sunuyor. İtalya’ya kadar gelmişken alışveriş yapmamak olmaz çünkü İtalya’da alışveriş yapmak bir zorunluluktur 🙂

Dünyanın her yerinde görebileceğiniz ünlü markaların yanı sıra İtalya’ya özgü markalara ait giyim, çanta, ayakkabı ve aksesuar üzerine koleksiyonlarını görebilmek için Via Cappello, Corso Porta Borsari  ve Via Mazzini  caddelerine mutlaka uğramalısınız.

Bizim gibi antikalara, tablo ve sanat galerilerine düşkünseniz Sant’Anastasia kilisesi etrafında (Corso Sant’Anastasia) Antichita’ la Torre  ve Antichita’ Smeraldo gibi birçok antika dükkanı, Boxart ve Art Noveaux gibi sanat galerilerini ziyaret edebilirsiniz.

Verona’da pek ihtiyacınız olmasa da ülkemizde neredeyse her semtte olan alışveriş merkezinden burada da 1 tane var. La Grande Mela shoppingland birçok ünlü markaya ev sahipliği yapıyor. Verona Porta Nuova Tren İstasyonu’ndan La Grande Mela Shoppingland’a otobüsle gitmek istiyorsanız 161 numaralı otobüse binerek 20 dakikada ulaşabilirsiniz.

Erbe meydanında haftanın her günü kurulan sebze, meyve ve hediyelik eşya pazarına mutlaka uğrayın. Pazarlık yaparak magnet, süs eşyası vb. hediyelikleri uygun fiyatlara bulabilirsiniz.

Verona Yeme İçme Tavsiyeleri

İtalya’nın hiçbir şehrinde bu zamana kadar yemek konusunda zorluk çekmedim. Kimsenin de çekeceğini zannetmiyorum 🙂 İtalya’da hangi şehre gittiysem pizza ve makarna dışında genellikle o bölgeye ait tatları denemeye çalışıyorum. Bu bazen zor oluyor bazense hiç ummadığım kadar kolay. Verona’da da yöresel lezzetler deneyebilirim diye düşünmüştüm ki özellikle at etinin bu kadar severek yendiğini görünce işler benim açımdan biraz karıştı. Verona’da ne yenir sorusunu at ve eşek etleri arasında kaybolmadan cevaplamaya çalışacağım.

Verona’da yemek yerken menüyü dikkatli incelemekte fayda var. Çünkü Caval (At) ve Sugo (Eşek) kelimesi geçen yemekler at ve eşek etinden yapılıyor. Üstelik at ve eşek eti Verona mutfağının demirbaşları arasında yer alıyor. Osteria’larda Verona’ya özgü yiyebileceğiniz en lezzetli yemek risotto pirinci ve Verona’nın en ünlü şarabı Amarone della Valpolicella ile yapılan Risotto Amarone. Mısır unuyla yapılan ve püreye benzeyen Polenta da diğer bir lezzetli seçenek. Polenta genellikle parmesan peyniri ile servis edilse de et ve mantar ile de sunuluyor. Ben Via Pallone 20 numarada take away satışı yapan Pasta e Polenta‘da denedim, oldukça lezzetliydi. Adından da anlaşılacağı üzere Pasta e Polenta’da Polenta dışında makarna da yiyebilirsiniz. Polenta boyutlarına göre 4.00-6.00 euro arasında satılırken, makarnalar 5.00-6.00 euro arasında satılıyor.

Polenta’yı restoranda yemek istiyorum diyorsanız Osteria al Duca’ ya gidebilirsiniz. İtalyan bir aile tarafından işletilen restoranın şarap menüsü de oldukça iddialı.

Benim gibi et konusunda şüphe duyanlar ev yapımı makarna olan Agnolitti’yi ya da Polenta ile sunulan levrek balığını (Baccala con Polenta) deneyebilir.

Via Sottoriva’da İtalyan şaraplarını satın alabileceğiniz birçok şarap mağazası bulunuyor. Istituto Enologico Italiano’nun Amarone’sini tercih edebilirsiniz. Şarap evlerinin yanı sıra Via Sottoriva’da keyifli zaman geçirebileceğiniz restoranlar da bulunuyor.

Verona’da pizza nerede yenir diyenleri Via Farina 4 numaradaki Corte Farina Pizzeria’ya alalım. Napoli usulü pizzayı bir de Veronalı aşçılardan deneyin. Pizzaların fiyatı 4.00 ile 10.00 euro arasında değişiyor.

Verona’da kaldığımız evin sahibi bize birkaç restoran önerisinde bulundu. Verona’ya ait geleneksel yemekleri Via Pellicciai 32 numaradaki Le Vecete’de yiyebilir, aperitivo bar arıyorsanız Le Vecete’nin hemen çaprazında Galleria Pelicciai 2 numaradaki Aquila Nera Café’ye uğrayabilirsiniz.

Verona Gezilecek Yerler

Verona tarihiyle, doğasıyla ve şehir yapısıyla sadece Veneto bölgesinin değil aynı zamanda İtalya’nın da en popüler şehirlerinden biri. Verona sadece Romeo-Juliet şehri ve Arena’dan ibaret olarak bilinse de bence Verona’da bundan çok daha fazlası var.

Adige Nehri’nin çevrelediği Verona’nın herbir sokağı ayrı bir tarihi yapıya çıkıyor. Verona Lamberti Kulesi, Roma Tiyatrosu, Verona Katedrali, Castelvecchio, Verona Arena ve Juliet’in Evi gibi ünlü tarihi yapılara; Piazza delle Erbe, Piazza dei Signori, Piazza Bra gibi meydanlara, meydanlar arasında bağlantı sağlayan Via Mazzini, Via Cappello, Corso Porta Borsari gibi üzerinde dünyaca ünlü ve yerel markaların bulunduğu caddelere ev sahipliği yapıyor.

Erbe Meydanı (Piazza delle Erbe)

Verona’nın şüphesiz en güzel meydanı Piazza delle Erbe. Verona seyahatiniz boyunca buradan sıkça geçeceğinize eminim. Ortaçağ binalarının ve kulelerin çevrelediği meydan sokak sanatçılarının uğrak noktası durumda. Ortasındaki çeşmenin etrafı bir zamanlar meyve-sebze pazarının tezgahlarıyla doluysa da, bugün tezgahlarda çoğunlukla hediyelik eşyalar satılıyor. Verona’ya dair her türlü hediyelik eşyayı burada kolaylıkla bulabilirsiniz.

Günün her saati kahve içebileceğiniz, pizza yiyebileceğiniz ya da bir kadeh şarap içeceğiniz restoran ve şarap evlerinin sayısı bir hayli fazla. Başınızı yukarı kaldırdığınızda göreceğiniz Lamberti kulesine çıkarsanız Erbe meydanının tarihi dokusunu tüm güzelliğiyle keşfedebilirsiniz.

Verona Porto Nuovo Tren İstasyonu’ndan Erbe’ye gitmek için 11, 12, 13, 30, 51, 52, 73, 90, 92, 98 nolu otobüslerle Stradone S.Fermo durağında inip yaklaşık 5 dakika yürümelisiniz.

Piazza delle Erbe konumu için tıklayın.

Signori Meydanı (Piazza dei Signori)

Signori Meydanı’na girer girmez sizi Dante’nin heykeli karşılıyor. Verona tarihinde yönetimdeki kişilerin ve zengin ailelerin evleriyle çevrelenmesinden dolayı burası gücün antik merkezi olarak gösteriliyor.

Signori Meydanı’na Erbe Meydanı’nın kemerli sütunlarını geçerek kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Binalar o kadar muhteşem ki başımı uzun süre yere indiremedim desem yeridir 🙂 Burada görmeniz gereken yapılardan biri de Loggia del Consiglio. Burası Kuzey İtalya’nın en güzel sarayları arasında kabul ediliyormuş. Saray maalesef ziyarete kapalı.

Piazza dei Signori konumu için tıklayın.

Lamberti Kulesi (Torre dei Lamberti)

Ortaçağ döneminde Verona’da yaşasaydınız ve zengin bir ailenin üyesi olsaydınız muhtemelen sizin de bir kuleniz olabilirdi 🙂 Lamberti Kulesi Ortaçağ’da adını aldığı Lamberti ailesinin servetinin ve gücünün simgesi durumundaymış. Tıpkı Bologna ve San Gimignano’da olduğu gibi kuleler ve zenginlik arasındaki bağlantıyı burada da görüyoruz.  Kulenin Rengo ve Marangona adında iki çanı bulunuyor.

Verona’ya tepeden bakmak istiyorsanız Lamberti Kulesi’ne çıkmanızı öneririm. Lamberti Kulesi’ne yetişkinler 8 euro’ya öğrenciler ise 5 euro’ya girebiliyor. Sevindirici bir haber, kuleye çıkmak için asansör bulunuyor. Ancak bunu için 1 euro daha ödemelisiniz. Verona kart sahibiyseniz kuleye ücretsiz girebilirsiniz.

Lamberti kulesi konumu için tıklayın.

Juliet’in Evi (Casa di Giulietta)

Verona’da ister istemez yolunuzu ilk önce Juliet’in Evi’ne düşürüyorsunuz. Romeo’nun Juliet’e serenat yaptığı meşhur balkon, duvarları boydan boya kaplayan aşk mektupları ve kapıya takılan rengarenk aşk kilitleri ile buram buram aşk kokan bir ev, bir şehir burası… Evin bahçesinde gördüğünüz Juliet’in heykeli ise farklı bir anlama sahip. İnanışa göre heykelin sağ göğsüne dokunup dilek tuttuğunuzda şans ve aşk getiriyormuş. Erkeklerin Juliet’in göğsüne dokunurken fotoğraf çekme kuyruğu bittikten sonra ben de koluna girerek dileğimi diledim:) Ne demiş Aşık Veysel; “Kavuşamazsın, aşk olur!”

Verona sokaklarında yürürken Romeo ve Juliet’in hikayesi geliyor aklınıza. Shakespeare’in kaleminden çıkan iki aşığın trajik hikayesi bu şehirle o kadar bütünleşmiş ki Verona sokaklarında ister istemez onların izini sürüyor gibi hissediyorsunuz. Juliet’in Evi sanki bu büyülü aşka tanık olmuşçasına Romeo’nun serenat yaptığı o sahne canlanıyor gözünüzde…

Evin tarihi 13. yüzyıla kadar dayansa da Romeo ve Juliet’in aşk hikayesine uygun olsun diye Juliet’in balkonu 20.yüzyılın başlarında inşa edilmiş. Evin kapıları saat 10.00’da açılıyor. Rahatça gezmek istiyorsanız sabah erken saatleri tercih etmenizde fayda var. Verona gezimizin ilk gününde akşam üstü uğrayalım dedik ancak avlu o kadar doluydu ki değil fotoğraf çekmek adım atacak yer yoktu. Ertesi gün evin açılış saatinde gittiğimizde henüz kalabalık başlamadığı için çok rahat gezebildik.

Juliet’in Evi küçük bir yer. Avluya gelmeden “Gum Wall” dedikleri Sakız Duvarı’nda binlerce aşk mesajını görebilirsiniz. Dilerseniz siz de aşkınızı ya da dilediğiniz sözü bu duvara yapıştırabilirsiniz. Mesajınızı duvara sağlam yapıştırın çünkü görevliler yeni mesajlara yer açmak için eskileri siz gittikten sonra kazıyor 🙂 Juliet’in Evi’ni gezerken aklıma “Letter to Juliet” (Aşk Mektupları) filmi geliyor. İzleyenler mutlaka hatırlayacaktır, filmde Amanda Seyfried Juliet’in Evi’nde aşıklardan gelen mektupları cevaplayan Juliet’in sekreterleri ile arkadaş oluyordu. Gerçekte böyle bir kulüp var ancak filmde anlatıldığı gibi duvarda bırakılan mektupları cevaplamıyorlar. O kadar çok mektup ve mesaj var ki zaten cevaplamaları imkansız.

Juliet Kulubü duvardaki mesajlara ve mektuplara cevap vermese de dikiş atölyesinin yanındaki ve evin içinde bulunan kırmızı Juliet’s Mailbox’a mektubunuzu atarsanız size cevap veriyorlarmış 🙂 Juliet’in mektup kutusundan haberi olmayanlar dilerseniz mesajınızı posta ile Juliet Club Corso Santa Anastasia 29, 37121 Verona-Italy adresine gönderebilir ya da dearjuliet@julietclub.com‘a mail atabilirsiniz.

Juliet’in Evi’nin avlusunu ücretsiz gezebiliyorsunuz. Avluda Juliet’in heykeli, hediyelik eşya satan bir dükkan (bana fazla ticari geldi) ve Juliet Kulübü’nün dikiş atölyesi bulunuyor. Dilerseniz üstünde isimlerinizin işlendiği önlüklerden alabilirsiniz. Hediyelik eşya satan dükkandan kilit alıp yer bulabilirseniz (!) demirlere asabilirsiniz.

Juliet’in avlusunun en büyük ilgi odağı tabii ki Juliet’in heykeli. Heykelin önünde bekleyen uzun bir kuyruk görürseniz sakın şaşırmayın. Şans getirmesi için aşıklar resmen sırada yarışıyor.

Juliet’in Evi’ne giriş ücreti yetişkinler için 6 euro, öğrenciler  için 4.5 euro. Eğer Verona kart aldıysanız Juliet’in Evi’ne ücretsiz giriş yapabiliyorsunuz. Juliet’in Evi pazartesi günleri 13.30 salı-pazar günleri 08.30-19.30 saatleri arasında açık. Evin içinde Juliet’in heykeli, Shakespeare’nin büstü, tiyatro oyunlarından görseller, Romeo ve Juliet’in elbisesi, Juliet’in odası ve e-mail yoluyla mektup gönderebileceğiniz 4 adet ekran, Juliet’in Mailbox’ı ve Juliet’in meşhur balkonu bulunuyor.

Sevgililer Günü’nde Juliet’in Evi’ne giderseniz içini gezmek için 1 euro ödüyorsunuz, aklınızda bulunsun.

Juliet’in Evi konumu için tıklayın.

Roma Tiyatrosu ve Arkeoloji Müzesi (Teatro Romano)

Juliet’in Evi’nde aşka doyduktan sonra yardımsever İtalyanların önerisiyle kendimizi San Pietro kalesinin bulunduğu tepeden Verona’yı görmek üzere Adige Nehri üzerinde bulunan taş köprü Ponte di Pietro’da bulduk. Her şey San Pietro’ya çıkan merdiveni görene kadar güzeldi. O kadar basamağı çıkmak değil de çıktıktan sonra oraya çıkan bir fünikülerin (Funicular of Verona) olduğunu görmek pek hoşuma gitmedi. Gerçi bu hoşnutsuzluk arkamı döndüğümde gördüğüm manzarayla çoktan kaybolmuştu. Eğer yürümek istemiyorsanız Ponte di Pietro’dan çıktığınızda soldaki yolu takip ederseniz San Pietro’ya çıkan füniküleri bulabilirsiniz.

Roma Tiyatrosusu ve Arkeoloji Müzesi San Pietro’nun eteklerinde bulunuyor. San Pietro’ya çıkmak istemeyenler San Pietro merdivenlerini geçtikten hemen sonra Roma Tiyatrosu’na gidebilir. Roma Tiyatrosu muhteşem manzaraya sahip olsa da manzara seviyorsanız selvi ağaçlarının arasındaki San Pietro’ya mutlaka çıkın. San Pietro’ya çıktıktan sonra tiyatroyu hem yukardan gördüğümden hem de manzaraya doyduğumdan Roma Tiyatrosu’nun içine girmeyi tercih etmedim. Yaz dönemi boyunca tiyatro gösterileri ve konserlerin düzenlendiği Roma Tiyatrosu’nda, bulunduğum dönemde konser olsaydı gitmeyi çok istiyordum ama maalesef yoktu:(

Roma Tiyatrosu’na tiyatro, festival ya da konser dışında girmek istiyorsanız  ücret yetişkinler için 4.5 euro, öğrenci için 3.00 euro. Verona kart ile giriş ücretsiz. Tiyatro pazartesi 13.30’da olmak üzere salı-pazar günleri 08.30-19.30 gezilebiliyor.

Roma Tiyatrosu konumu için tıklayın.

San Pietro Kalesi konumu için tıklayın.

Verona Katedrali (Duomo di Verona)

Roma Tiyatrosu’ndan dönüşte Ponte di Pietro’yu geçtikten sonra sağa dönerseniz o yol sizi doğruca Verona Katedrali’ne götürüyor. Yanındaki çan kulesi katedralden daha çok ilgi görse de Katedral Roma tarihinden yapıtlara ev sahipliği yaptığı gibi duvarlarında da zamanının dünyaca ünlü ressamları tarafından yapılan eserler bulunuyor. Bunlardan en önemlisi Meryem Ana’nın göğe yükselişini anlatan İtalyan Titian’ın “The Assumption of the Virgin” eserini mutlaka görmelisiniz.

Verona Katedrali’ne giriş maalesef ücretli. Yetişkinler 2.5 euro öderken öğrenciler 2.00 euro ödüyor. Verona dini yapıları gezmeyi sevenler için Duomo, S.Anastasia, S.Fermo ve S.Zeno’nun içinde bulunduğu 4 ana kilise için toplu giriş kartı düşünmüş. Dilerseniz bu kartı yetişkinseniz 6 euro, öğrenciyseniz 5 euroya alabilirsiniz. Verona kartınız varsa katedrale ücretsiz girebilirsiniz.

Verona Katedrali konumu için tıklayın.

Castelvecchio

Adige Nehri’nin kıyısında Verona’nın en görkemli yapısı Castelvecchio, kırmızı tuğlalarıyla örülmüş duvarları ve Verona’ya hakim yükselen kuleleriyle Verona’ya İtalya’nın diğer şehirlerinden farklı bir hava katıyor. Ortaçağ’dan kalan kale günümüze gelinceye kadar yıkılıp baştan yapılması dahil birçok kez restorasyondan geçmiş. Kalenin başına gelenler bununla da bitmiyor, geçen sene kalenin duvarlarını süsleyen içinde Mantegna, Pisanello ve Rubens gibi sanatçıların eserlerinin de olduğu tablolar çalınmış. Tablolar sonradan bulunsa da maalesef artık sergilenmiyor.

Kalenin belirli yerlerine ve Adige Nehri’nin üzerindeki Ponte Scaligero ücretsiz girebiliyorsunuz. Yüksek kemerleriyle Scaligero köprüsünü aynı zamanda Verona halkı nehrin karşına geçmek için kullanıyor. Köprü manzarası hem bakmaya hem de fotoğraflamaya değer.

1 saatinizi kalenin etrafını dolaşmak ve etrafındaki güzellikleri ve içindeki heykel ve diğer sanat eserlerini görmek için ayırabilirsiniz. İçeride bulunan diğer bölümlere ve müzeye girmek isterseniz yetişinler 6 euro, öğrenciler 4.5 euro ödüyor. Birçok yapıda olduğu gibi burada da Verona Kart ile giriş ücretsiz.

Castelvecchio konumu için tıklayın.

Bra Meydanı (Piazza Bra)

Bra Meydanı bence Erbe’den sonra Verona’nın en gösterişli ikinci meydanı. Burası şehrin tarihi kapısına, diğer meydanlarda olmayan oturup soluklanabileceğiniz bir parka, yan yana dizilmiş tarihi binalara, restoranlara ve sadece meydanın değil aynı zamanda Verona’nın da simgesi haline gelen Arena’ya tüm görkemiyle ev sahipliği yapıyor.

Gezmekten yorgun düşen vücudumu dinlendirmek için Bra Meydanı’ndaki bir restorana oturdum. Bir şeyler yiyip içerken etrafı gözlemledim. Bazı anlar vardır ya fotoğraflamak istemezsiniz öylece yaşamak istersiniz. Ben de burada o duyguya kapıldım. Önümden gelip geçen Veronalıları ve turistleri izledim uzun uzun. Bence şehrin en önemli gelir kaynaklarından biri turizm. Kafilelerin ardı arkası kesilmiyor. Yüzyıllar öncesinde yazılmış aşk hikayesi bu kadar mı etkili olur diye düşünmeden edemiyorum.

Piazza Bra konumu için tıklayın.

Verona Arena (Arena di Verona)

Görkemiyle Kolezyum ya da Capua tiyatrosu kadar olmasa da opera gösterileriyle hala yaşıyor ve yaşatılıyor olması Piazza Bra’nın gözbebeği Arena’yı ikisinin yanında benim için çok daha özel bir yere koyuyor. O zamanlar özgürlükleri için savaşan gladyatörlerin sahnesi olan Arena bugün yerini sanatını konuşturmak isteyen sanatçıların sahnesine dönüştü, dönüştürüldü. Geçmişte gladyatörleri izlemeye giden binlerce insan bugün müziğe ve gösterilere doymak için Arena’ya akın ediyor.

Opera festivali her yıl Haziran-Eylül ayları arasında Arena’da düzenleniyor. Festivalde Carmen, Aida, Turandot, Nabucco, Roberto Bolle gibi dünyaca ünlü isimler sahne alıyor. Bu festivalde yerinizi almak istiyorsanız aylar öncesinden yerinizi ayırtsanız iyi ederseniz aksi halde bilet bulmanız çok zor olabiliyor. Bilet almak için internet sitesini ziyaret edebilirsiniz. Sanırım Verona ile ilgili en büyük pişmanlığım Arena’da opera izleyememekti. Ne kadar güzel olabileceğini düşünürken bile insan üzülüyor. Sanırım bunun için bir kez daha yolumu Verona’ya düşüreceğim.

Gösteriler dışında Arena’yı ziyaret etmek isterseniz giriş ücreti yetişkinler için 10.00 euro, öğrenciler için 7.50 euro. Verona kartınız varsa Arena’ya ücretsiz girebilirsiniz.

Verona Arena konumu için tıklayın.

Verona’da Mutlaka

• Şehrin tarihi kapısı Porta dei Borsari yakınında Caffe Rialto’da spritz ya da şarap, Piazza delle Erbe yakınında Caffè Borsari’de kahve ve tatlı keyfi yapın.
• Tarihi yapılara merakınız varsa Piazza Bra’ya gelmeden karşınıza çıkan üstünde saat olan tarihi kemer Portoni della Bra’yı, Roma döneminde şehrin kapısı olan şimdilerde etrafında cafelerin olduğu Corso Porta Borsari’deki tarihi kapı Porta dei Borsari‘yi ve eski çağlarda yer altı sokağı olan Juliet’in evine yakın Via Leoni üzerindeki Porta dei Leoni’yi görebilirsiniz.
• Verona kaç günde gezilir derseniz hakkını vermek için bence en az iki gününüzü ayırmalısınız.
• Sabah erken saatlerde şehri gezmek çok zevkli. Turist kalabalığından uzak, rahat fotoğraf çekmek isterseniz uykunuzdan fedakarlık etmelisiniz. Özellikle yazın gidiyorsanız bir süre sonra turist görmek istemeyeceksiniz.
• Yazın üç ay boyunca düzenlenen Arena’daki operalara bilet bulabilirseniz sakın kaçırmayın.
• Verona’ya gelmişken Sirmione kasabası ve Garda Gölü’ne vaktiniz kalırsa mutlaka uğrayın. Verona’dan Sirmione kasabası bir saat uzaklıkta.
• Verona’nın tarihi yapılarının bulunduğu bölgeye araçla girilmiyor. (Erbe meydanı, Bra meydanı) Dolayısıyla şehri yürüyerek keşfediyorsunuz. Rahat bir çift spor ayakkabı hayat kurtarır!

*Seyahatlerimle ilgili daha fazla fotoğraf için beni seyahatimgeldi instagram hesabımdan da takip edebilirsiniz.

*Yazı veya konuyla ilgili kafanıza takılan bir şey mi var? Düşüncelerinizi yorumlara yazarsanız çok sevinirim:)