Tatilden beklentiniz nedir? Beş yıldızlı bir otelde dünya mutfaklarının önde gelen lezzetlerini tatmak ve havuz manzaralı odanızda güne başlamak mı, yoksa kuş sesleri eşliğinde uyanıp, gün boyu denizin keyfini çıkardıktan sonra salaş bir restoranda sevdiklerinizle güneşi batırmak mı? Eğer ikincisinden yanaysanız Ören’in beklentilerinizi fazlasıyla karşılayacağından emin olabilirsiniz. Ören Milas’a bağlı şirin mi şirin bir tatil beldesi. Deniz kenarına sıralanan yazlıkları, çay bahçeleri ve balık restoranlarıyla tam bir dingin Ege kasabası görünümünde. Belki de en büyük şansımız Ören ile Nisan ayında tanışmamızdı. Yaklaşık 2800 kişinin yaşadığı Ören’in nüfusu yaz aylarında 20 bine kadar çıkıyormuş. Ağırlıklı olarak Ankara, Denizli, Muğla gibi illerden tatilcilerin tercih ettiği Ören’e gelmek için en ideal zaman bahar ayları bence. Ne yapıp edin, bahar kaçamağı ayarlayıp birkaç gün de olsa Ören’e gelin, asla pişman olmazsınız!
Ören Nerede?
Yazının İçindekiler
Gökova Körfezi’nin kuzeyinde yer alan Ören Bodrum’a 60 kilometre, Milas’a ise 40 kilometre uzaklıkta. Ören Otobüs Terminali’nden her yarım saatte bir Milas’a otobüsler kalkıyor. Beldeye en yakın havalimanı ise Milas Bodrum Havalimanı. Uçakla havalimanına geldikten sonra yaklaşık 1.5 saatte Ören’e ulaşabilirsiniz.
Ören’e Nasıl Gidilir?
Ören’e ulaşım oldukça kolay. Ören’e Bodrum’dan gelmeyi düşünüyorsanız Mumcular yolunu takip ederek Mazı ve Çökertme‘yi geçmeniz gerekiyor. Bodrum’a 1 saat 45 dakika uzaklıktaki Ören’e Milas’tan da ortalama 30 dakikalık bir araba yolculuğu ile ulaşabilirsiniz.
Ören’de Nerede Kalınır?
Ören’e geldiniz, peki nerede kalacaksınız? Bazen plansız hareket etmek, sadece yola çıkıp gerisini akışına bırakmak en güzeli… Benim Ören seyahatim de böyle oldu. Aklımızda hiç burada kalmak yokken Ören’in huzurlu havası ruhumuza o kadar iyi geldi ki, bir anda geceyi burada geçirelim dedik ve kalabileceğimiz temiz bir pansiyon arayışına girdik. Ören küçük bir tatil beldesi olduğu için konaklamalarda apart otel ve pansiyonlar öne çıkıyor. Henüz sezon açılmadığı için (5 Nisan) birkaç pansiyon yaza hazırlık içerisindeydi, bu yüzden misafir kabul edemeyeceklerini söylediler. Araba ile sahilde ilerlerken Martı Pansiyon’un tabelasını gördük ve bir de orası ile konuşalım dedik. Ören’in en iyi pansiyonlarından birine denk geldiğimizden haberimiz yoktu…
Martı Pansiyon Ören sahilin hemen bir arka sokağında, denize bir dakikalık yürüme mesafesinde yer alan iki katlı ve sadece üç odalı şirin bir yer. Pansiyon sahipleri alt katta kalırken üst katı tamamen misafirlere ayırmışlar. Ne yalan söyleyeyim, sezon açılmadığı için buradan da olumsuz bir yanıt alacağımı umarak boş odalarının olup olmadığını sordum, ve bingo! Sadece bir oda tutmakla kalmadık, bizden başka kimse olmadığı için sanki üst katı komple kiralamış gibiydik:) Hem de kişi başı 50 TL’ye. (Nisan 2018) Biz kahvaltı istemedik, eğer kahvaltı yapmak isterseniz 25 TL daha ödemeniz gerekiyor. Yaz sezonunda fiyatların biraz daha yüksek olacağını tahmin ediyorum ancak bahar ve kış aylarında Ören’de konaklama fiyatları oda başı ortalama 100-150 TL civarında. Zeytin ağaçlarına bakan odamız üç kişilikti ve o kadar geniş, konforluydu ki rotamızda Akyaka olmasa bir gece daha kalmayı düşündük.
Ören’de Ne Yapılır?
Cam gibi denizinde bol bol yüzülür, kitap okunur hatta bence roman bile yazılır! Bu sakinliği İstanbul’da bulmak için üzerine para bile verilir… Deniz kenarında balık ve meze yenir, gün batımına karşı rakı&şarap içilir. Kilo alırım diye sakın korkmayın, 12 kilometre uzunluğundaki sahil şeridinde yorulana kadar yürüyebilirsiniz. Adrenalin tutkunuysanız araba ile yirmi dakika uzaklıktaki Kocadağ zirvesinde yamaç paraşütü ile Ören’in güzelliğine bir de yukarıdan şahit olabilirsiniz.
Ören’de Ne Yenir?
Ören’e geldiğinizde doğrudan sahile uğrayıp deniz kenarına sıralanmış salaş balıkçılarda mis gibi iyot kokusunu içinize çekerek balık keyfi yapmalısınız. Benim Ören’deki favorim Bircan Balık oldu. Giritli Bircan Hanım’ın parmak ısırtan mezelerini denedikten sonra Ören’e tekrar gelmek için fırsat kollayacağınızdan emin olabilirsiniz. Kaşarlı, bol domates ve biberli karides tavası da enfesti.
Şöyle denize karşı çay keyfi yapmadan olur mu hiç! Üstüne bir de semaverde demlendiyse tadından içilmez:) Ören’de en lezzetli çayı belediyenin çay bahçesinde içebilirsiniz. Üstelik fiyatı sadece 1 TL. Sabah mini kahvaltı da veriyorlar. Bahar aylarında 17.00’ye kadar açık ancak yazın geç saatlere kadar hizmet veriyorlarmış.
Ören’in Denizi Nasıl?
Ören’e Nisan ayında gittiğimiz için açıkçası denize girebileceğimizi aklımızdan geçirmemiştik. Belki güneşleniriz diye düşünerek bikinilerimizi bavulumuza koymuştuk. Meğer Ören’in havası Bodrum’dan daha sıcakmış. En sevdiğim yanı ise hiç rüzgarın olmamasıydı. Bu sayede hayatımda ilk defa Nisan’ın başında deniz sezonunu açtım. Tabii bunda Ören’in cam gibi denizinin de etkisi var. Hazır kimseler de yokken denizin keyfini çıkarmamak olmaz dedik ve attık kendimizi Gökova Körfezi’nin serin sularına…
O soğukluk hissi sadece girene kadar sürüyor, sonra su öyle güzel geliyor ki hiç çıkmak istemiyorsunuz. Ören’in denizi taşlık, bu yüzden girerken ayağınızın acımaması için deniz ayakkabısı getirebilirsiniz. Deniz hemen derinleşiyor. Restoranların bulunduğu sahil taşlık, sitelerin bulunduğu kısım ise çok daha geniş ve kum. Yaz aylarında belediye tarafından şezlong ve şemsiyeler yerleştiriliyormuş. Rahatça deniz keyfi yapmak istiyorum derseniz 10 TL’ye şezlong kiralayabilir, ya da kendi sandalyenizi, havlunuzu getirip hiç para vermeyebilirsiniz. Ören’de kaldığımız iki gün boyunca denizde hiç dalga yoktu, hem sabah hem de akşam üstü çarşaf gibiydi. Ancak burada yaşayanlar yaz aylarında zaman zaman dalgalı olduğunu söylediler.
Şehir hayatından yorgun düşmüş bedenlere Ören’in ilaç gibi geleceğini düşünüyorum. Ben Ören’i çok sevdim. Umarım bu sakinliğini hiç kaybetmez! Eğer sizin de ihtiyacınız bol mavi, bol huzur, bol dinginlikse tatil planınıza Ören’i ekleyin derim!
*Seyahatlerimle ilgili daha fazla fotoğraf için beni seyahatimgeldi instagram hesabımdan da takip edebilirsiniz.
*Yazı veya konuyla ilgili kafanıza takılan bir şey mi var? Düşüncelerinizi yorumlara yazarsanız çok sevinirim:)
Gezilmesi gereken saklı bir yer, Silvanus Otelde kalmıştık araba olduğu için Muğla virajları hariç gitmek gezmek dinlenmek 10 numaraydı
Ören çocukluğum geçtiği yer yazlarimın yani anneannemle dedemin yazlıği var eenizi ustüne deniz tanımadım suana kadar cidden huzur verici bi yer
Ben de çok keyif almıştım, baharda ayrı bir güzeldi:)